Atsak Maskeleri, Sıyrılsak Derilerimizden

"Hayat çok garip." derler genelde insanlar. Kimse suçu üzerine almaz. Herkese göre garip olan hayattır. O garipse biz ne yapalım değil mi? Halbuki kendimize ve hayata dev aynasından bakmayı bıraksak göreceğiz garip olanın aslında biz insanlar olduğunu.

Bir gün bir arkadaşımla yemek yiyoruz. Bu arada da ben bir şeyler anlatıyorum. Konuşmam bittiğinde tepkisi "Hayat çok garip." oldu. Ben de "Hayır. İnsanlar çok garip." dedim. Sonuçta yaşadığımız hayatlar bizim kararlarımızla şekilleniyor. Tamam olacak olan yine olur ama hayat sana binlerce yol sunuyor ve bizler tutup hep en dolambaçlı, en dertli, en saçma olanı seçiyoruz. Hayat, sen fark etmesen de önüne ihtimalleri koyuyor; bu yine olacak ama oraya dikensiz gül bahçesinden mi gitmek istersin yoksa Everest'i aşıp mı gitmek istersin diyor. Sen tutup Everest'i seçiyorsan ilk engelde dönüp de suçu hayata atmaya hakkın yok.

Hepimiz farklı farklı insanlarız aslında. Tek yumurta ikizlerinin bile ayrı parmak ve diş izleri var. Herkes ayrı bir ruha, ayrı karakterlere sahip. Bu yüzden hepimiz bir şekilde garip ya da bir dereceye kadar normaliz. Gün geliyor kendimizden hiç beklemediğimiz bir şey yapıyoruz. İşte o anlar taktığımız normallik maskesinin kaydığı ender anlar. Kimileri o maskeyi tamamen çıkarıyor, duygularının dizginlerini çözüyor; kimilerinin maskeleri istemeden düşüyor ya da düşürülüyor; kimileri de dizginlerini sıkı sıkı tutup kör düğüm atarak ölünceye kadar o maskeyle yaşıyor.

Aslında çıkarıp atsak maskeleri... Soyunsak, sıyrılsak bütün kalıplarımızdan ve derilerimizden. Garipliklerimizle kalsak. Kaldırsak dev aynalarını, hatta toptan atsak aynaları çöpe. Aracı olmadan, çıplak gözlerimizle baksak hayata, çıplak gözlerimizle görsek hayatı. Dibine kadar yaşasak şu üç günlük dünyayı. "Aman komşular duymasın rezil olurum.", "Aman elalem ne der sonra?!"ları atsak lugatlarımızdan; rahatlasak!

Followers


Recent Comments